Примери за използване на Dükkânlar на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
O dükkânlar günün 24 saati tıka basa dolu oluyor.
Dünyanın hangi şehrinde yahut şehirlerinde dükkânlar sizi tanıyorlar?
Eğer komünistler kazanırsa herkes aynı kıyafetleri giyer her cadde de aynı dükkânlar olur hangi şehre gidersen git, hepsi bir sonraki ile aynı olurdu.
tek gördükleri caddeler, dükkânlar ve arabalardır.
Atinada Müslümanlar ibadethane olarak kullanmak üzere işyerleri, dükkânlar, bodrum katları ve garajlar kiralıyor.
Bu hafta sonu bir yardım kuruluşunun gecesi var. Dükkânlar kapanmadan bir kokteyl elbisesi bulmalıyım. Ama her şey çok lezzetliydi.
Yakında, sizin dükkânınız ve Leonardodaki tüm dükkânlar gidecek ve bir gün bir bakacaksınız ki, Leonardo şehir merkezi'' Sınırın Kuzeyi'' temalı bir mağaza olmuş!
Dükkanıma zorla girdi.
Bunu Meatlugun dükkanıma bıraktığı garip lavdan yaptım.
Dükkandaki malzemeleri kullanabiliriz. Sihir şeylerini ya
Yem dükkânı açmak istediğim için salak olduğumu mu düşünüyorsun?
T-shirt dükkânında yeni bir işim vardı ve Brandonla tanışmıştım.
Senin kabuklulardan birazını satın alsam dükkandaki yaşlı pintinin fiyatını yükseltebilir miyiz bakalım.
Bundan asılan her dükkan 25 dolar ceza ödeyecek.
Yüzbaşı dükkana geldi çünkü bu hislerden kurtulmak istiyordu.
Juliette komaya girdikten sonra dükkana gelen diğer Hexenbiestleri hatırla?
Hayır dükkana geldikten sonra sana verdiği numara.
Bu bloktaki her dükkân ölümcül Motaba virüsüne yuva oldu.
Stuart, çizgi roman dükkanın resmen dünya dışı.''.
Dükkana yemekten sonra göğüs ağrısı şikayetiyle geldi.