Примери за използване на Depodaki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Depodaki her şeyi getirdim.
Depodaki adam ve kahveci adam hâlâ oyundalar.
Depodaki adam, Yevgeni Tarasovdu, bir bilimadamı.
Depodaki kız, onun adı Annoucheka Ravinska.
Depodaki çocuklar.
Ben depodaki adamım. Uçuruma sürüklenen.
Depodaki resimler. Audrey Rainesin görmesi için hazırlar mı?
Depodaki bakım görevlisi saldırıya uğramış
Çeşmeden geliyor ve depodaki adamlar ağızlarını sürüyor hep.- Ver şunu işte!
Yine de depodaki işten 89 Cent daha fazla.
İskelede bulunan depodaki mafyayla ilişkisi olduğunu düşündüğümüz birilerini bulduk. Rapor bu.
Astsubay Martinezin depodaki kısmi parmak izlerini eşleştirdin mi?
Depodaki adamın tarif ettiği eldivenlerle aynı.
Depodaki adam konuşmuyor, ancak bunu taşıyordu.
Depodaki herkes öldü!
Depodaki araba yoktu ve kimse bizi buradan aramadı.
Şu Yunan, depodaki adam peşin ödüyor.
Şu depodaki iki ölü meksikalı var ya.
Depodaki kutuyu görmem lazım.
Depodaki mal herife göre bu George Clooneyi sen koymuşsun.