Примери за използване на Deveye на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hala mı bakmazlar deveye, nasıl da yaratılmış?
Bakmıyorlar mı o deveye; nasıl yaratıldı?
Ben deveye benzettim.
Deveye binen bir adam.
Hangi deveye binerse binsin, kazanıyor.
Onu deveye bindir.
Deveye şarkı söyleyeceğim.
Deveye benziyor.
Şu buluta bakın, deveye benzemiyor mu biraz?
Onun deveye o kadar yakınlaşması gerekiyor mu?
Deveye binmekten daha zor olamaz.
Gerçekten deveye mi binmiştin?
Eğlenceyi bozmak istemem ama deveye binecek şekilde giyinmiş değilim.
Seks söz konusu olduğunda deveye benzerim.
Dindar biri olmasam da bir daha kötü havalarda Atlantici aşmayacağıma,… ve asla deveye bakmayacağıma yemin ediyorum.
On dört bin koyuna, altı bin deveye, bin çift öküze,
Yedi bin koyuna, üç bin deveye, beş yüz çift öküze,
Örneğin, daha sıcak iklimlerde hörgüçler deveye yardımcı olabilir,
yağ bulundursaydı,( Gülüşmeler)… yiyecek kıtlığı olduğunda, altı aylık kışı geçirmede deveye yardımcı olur muydu?
Develere binmek için çöllere gidecek ve uzak okyanuslara açılacağım.