Примери за използване на Diğer ucunda на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Trenin diğer ucunda.
Yo, sanatsal yelpazenin diğer ucunda biraz vakit harcıyordum.
Parkın diğer ucunda bir telefon var.
Unut bunu. Adam şehrin diğer ucunda. Bizimse aracımız yok.
İki dakika sonra hemşire hattın diğer ucunda felç geçiren biri olduğunu düşünmüş.
Spektrumun diğer ucunda ise başka bir adam var.
Bu iyi haber. Kötü haber ise tersane şehrin diğer ucunda.
Seçme şu an yapılıyor Hemde şehrin diğer ucunda kardeşim!
Kendisi iki bayan arkadaşıyla beraber eyaletin diğer ucunda Senecadaymış.
Babana dediklerini ilettiğimde telefonun diğer ucunda oluşan.
Lanet dünyanın diğer ucunda.
Bu aptal yemek kamyonunun gezegenin diğer ucunda olduğunu bilseydim, farklı bir ayakkabı giyerdim.
Bu kapının diğer ucunda ise Amerikanın geleceği,
İkinci Mavi Bölgemizi, dünyanın diğer ucunda, Tokyonun 800 mil güneyindeki Okinawa Takım Adalarında bulduk.
Ama o sırada dünyanın diğer ucunda değildik…-… ve bu kadar zor değildi.
Şehrin diğer ucunda, Dwight Dixon ölü arkadaşının ölü kızını ziyaret ediyordu
Girilen evler şehrin diğer ucunda, orta sınıf ailelerin olduğu beyaz ağırlıklı bir alan.
Diğer ucunda sermayelerini daha da büyütmek için işçi
Asla hastalanmam ve kalenin diğer ucunda oturuyorum. Ve göründüğümden daha güçlüyüm.
Spektrumun diğer ucunda ise bazıları çok hastaydı,