Примери за използване на Dikenler на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hatta vejetaryen bile oluyorlar. Dikenler arasındaki yemişleri nazikçe koparıyorlar.
Ama buraya rahmimi koruyan keskin dikenler hakkında konuşmaya gelmedim.
üst kısımdaki sivri dikenler ise muhtemelen savunma içindi.
Rama dikenler içindeki saraya yaklaştı Ravana'' nın onu beklediğinin farkında değildi.
Neyse, işte biz hala jakuzideyiz ama jakuzi şey gibi girip çıkan dikenler var gibi. Üstüne denk gelirsen seni havaya kaldırıyorlar.
Canonicity dikenler, çeşitli tuzaklar,
Postu o kadar serttir ki en sivri dikenler bile kolay kolay zarar veremez.
Saraylarında dikenler, kalelerinde ısırganlarla böğürtlenler bitecek.
Ben, kişisel tecrübemden biliyorum, dikenler seni yenilmez ya da…-… tamamen dayanıklı yapmaz.
Bu çöldeki neredeyse her bitkiyi kaplayan dikenler birçok hayvan için korunma
pençeler, dikenler, kıllar, yüzgeçler,
Sonra da tek tek bu dikenleri siyah bir mürekkeple çember içine alırdı.
Beni diken üstünde tutma!
Dikenleri keskin.
Diken ve gül, ölümcül bir karışımı.
Diken üstünde olmalısın.
Jilet gibi keskin, zehirli dikenlerle kaplı… arkadaşlarınız olduğunu düşünsenize.
İsanın eline haç verilmiş başının üstüne de dikenli bir taç geçirilmişti.
Çok dikenli.
Çiçek bahçeleri hayal ederdik birlikte ama diken gibiydi o sözlerin.