Примери за използване на Dokunduğu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Farklı atom çekirdeklerinin sahiden de birbirlerine dokunduğu bir yer biliyorum.
O yüzüne dokunduğu zaman benim geldiğimi düşün.
Ve her gün batımında, sınırda bir araya geldiler Baharın Kışa dokunduğu yerde.
Creelın dokunduğu şeylerin özelliğini absorbe edebildiğini biliyoruz.
Gerçeği söylemek gerekirse… bana dokunduğu ilk anda boşaldım.
Sevgi, dokunduğu her şeyi değiştiriveriyor bir çırpıda….
Derbeder birine dokunduğu zaman onun enerjisini, yaşam gücünü alır.
T X, taklit edebilir, dokunduğu her şeyin şeklini alabilir.
Vay, şey, o adamın dokunduğu her şey altın oluyor.
Civa toprağa sızıp, dokunduğu her şeye bulaşmıştır.
Suya öyle bir hızla çarptı ki dokunduğu herşeyi yok etti.
Sana dokunduğu yerlerini mutlaka yıka.
Peki dokunduğu, soluduğu ya da yediği bir şeyden mi oldu?
Yengeç onların koluna dokunduğu anda, ışıklar sönüyordu.
Onların görevi Tanrının Kendisi tarafından dokunduğu kutsal emanetleri korumakmış.
Bana verdiği her şeyden. Dokunduğu her şeyden.
Kimse kirli bir elin dokunduğu yiyeceği almak istemez.
Gizemli yaratığımızın dokunduğu bir şeye dokunmam lazım.
Dokunduğu her şeyi yok ediyor.
Dokunduğu her şeyi berbat eden acımasızın teki olduğumu söyledi.