Примери за използване на Ejderhaları на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kocam her gece onu yatağa yatırıp annesinin ejderhaları öldürmeye gittiğini söylüyor.
Baba, Alvinin kendi ejderhaları var.
Татко, Алвин си има негови дракони.Ejderhaları orada tutuyorlar!
Astrid, ejderhaları eğitmek düşündüğüm tek şey değil.
Астрид, тренирането на дракони не е единственото нещо за което си мисля.Ejderhaları düşün!
Мисли за дракони!Ejderhaları serbest bırakırsak, alevler on binlerce cana kıyar.
Десетки хиляди ще умрат от драконите.Bana ejderhaları anlat.
Разкажи ми за драконите.Ejderhaları tanıyor mu?
Разбира от дракони?Hayatım boyunca ejderhaları hayal ettim.
Цял живот мечтая за дракони.Ejderhaları olmayan bir ejderha kraliçesi kraliçe değildir.
Кралица на драконите без Stoickin oğlundan ejderhaları eğitmek için neler öğrendin?
Какво научи от момчето Bir şey ejderhaları kehribar kayalarının içine hapsedip onları hareketsiz bırakıyor.
Нещо е хванало с драконите в това кехлибарно скалисто вещество и ги обездвижва.Castalianlar Ejderhaları sol taraftan kuşattılar.
Кастилците са надвили левия фланг на Драконите.Ya da Ross bize ejderhaları öğretemese nasıl hissederdi?
Или представи си Рос да не ни разказва за драконите.Geçitleri aç, ejderhaları öldür.
Отваряне вратата Ama ben bütün ömrüm boyunca ejderhaları düşündüm.
Но аз цял живот съм мислил за дракони.Öyleyse anlat.- Ejderhaları anlat.
Тогава ми разкажи за драконите.Ve bundan büyücüleri ve ejderhaları kastetmiyorum, Kastettiğim çocukça bir sihir,
Нямам в предвид магьосници и дракони, имам в предвид нещо като магия от детството, онези идеи,
