EVLILIĞIMIN - превод на Български

• бракът
• сватба
• брака
• брак

Примери за използване на Evliliğimin на Турски и техните преводи на Български

Evliliğimin mutlu olması için dua ediyorum.
Моля се бракът ми да бъде щастлив.

O vücut benim evliliğimin temel taşı.
На това тяло се крепи брака ми.

Ben senin kardeşinim. Ben sana biten evliliğimin her bir çekilmez detayını anlattım.
Аз съм ти сестра и съм ти казала всичко за проваления си брак.

Evliliğimin geçerli olmasını düşünüyorum
Ако мислиш, че бракът ми е перфектен

Evet ama, Katele olan evliliğimin yıkıldığını sanmıyorum.
Да, но не мисля, че брака ми с Кейт се разпада.

Dün gece garip davranmamın sebebi… Wendy ile benim evliliğimin bir yeşil-kart evliliği olmasıydı.
Вчера се държах странно, защото нашия брак с Уенди беше заради зелената карта.

Evliliğimin bitmesini istedin çünkü seninki düzmeceydi ve kıskanıyordun.
Искаше бракът ми да се провали… защото твоят беше преструвка и ти завиждаше.

Uzun zamandır, evliliğimin arkasına saklanıyordum.
Твърде дълго се крих зад брака си.

Benim evliliğimin bu konuyla hiç alâkası yok.
Бракът ми няма нищо общо със случая.

Zaten kariyerimi ve evliliğimin içine ettin.
Вече унищожи кариерата и брака ми.

Küçükken saatlerce, Xanderla evliliğimin nasıI olacağını hayal ederdim.
Когато бях малка, прекарвах часове, представяйки си как ще изглежда сватбата ми със Зандър.

Bobbyle evliliğimin ilk yılını tanımladın resmen.
Току що описа първата година от брака ми с Боби.

Peki, TV evliliğimin aksine banka hesabımı boşaltmıyor.
Добре, за разлика от браковете ми, телевизията не празни банковата ми сметка.

Cerrahi şefimiz evliliğimin bozulması için suç ortaklığı yapıyor.
Значи шефът на хирургията помага за разпадането на брака ми.

Benim evliliğimin içerisinde değilsiniz.
Не сте в брака ми.

Evliliğimin şerefine kadeh kaldıralım mı?
Да вдигнем ли тост за брака ни?

Evliliğimin son bir kaç ayında karımla yatmadım.
През последните няколко месеца от брака ми не съм спал с жена ми.

Evliliğimin bir sebebi vardı, kardeşim.
Имаше причина за брака ми, братко.

Kardeşim evliliğimin bir sebebi vardı.
Имаше причина за брака ми, братко.

Evliliğimin yarısını intihar etmesini engellemeye çalışarak geçirdim.
През половината време от брака ни, я наблюдавах, за да не се самоубие.