Примери за използване на Favorisi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kahveyle ceviz. Sanirim Tobynin favorisi hâlâ bu.
Bu maçın favorisi yok.
Lord Backwater, Wessex kupasının ikinci favorisi Desberynin sahibi.
Ödülün son üç yıldır olduğu gibi bu yılın da favorisi Japon yazar Haruki Murakami.
Brezilya kupanın en büyük favorisi olarak devam ediyor.
Krasnodar bu maçın ağır favorisi.
Ama her ne olursa olsun grubun tartışmasız favorisi onlar.
Peterboroug bu maçın mutlak favorisi.
Ev sahibi Atletico bu karşılaşmanın favorisi durumunda bulunmaktadır.
Hikâye büyüleri Prosperonun favorisi.
Ev sahibi Fransa, hiç şüphe yok ki grubun favorisi.
Bu büyükannen Reneenin favorisi.
Bu yazın favorisi üzüm.
Ödemezseniz, sizi kimin sevdiğini veya favorisi olduğunu göremezsiniz.
Bildiğiniz gibi, Gülle yarışının favorisi biziz.
Tabii ki herkesin favorisi: fırında makarna.
Herkesin favorisi lezzetli ve çok baharatlı bir lahana yemeği olan kimchidir.
Yarışın favorisi kendisi, ki şuanda onu ahırında görüyoruz.
Bir kahyanın bile favorisi vardır, Leydim.
Seanın favorisi.