Примери за използване на Freni на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Buraya gel ve freni tut.
Benim kızım yolda oynuyordu ve şu kütük tırlarından birinin freni boşalmış.''.
Will! Çek seri freni!
Freni patlayan otobüs de yok.
Şasi kaydırıcıları, arka el freni, geçme egzoz.
Durmak için arka freni kullan.
Fazla zamanımız yok. Acil durum freni gerekiyor.
Hava freni nasıldı?
Bana yine freni bozuk bisiklet vermişsin.
Frenleme, ön tarafta 220 mm disk freni ve arka tarafta 140 mm fren ile yapılır.
Parmakları hafifçe elciğin üzerinde bırakırken freni sıkışınızı kontrol etmek iyi iş görür.
Freni hafifçe bırak.
Freni kavradım.
Freni olmayan bir hız treni gibisin.
Eğimi takip et ve freni unutma.
Böylece sürücüye sadece gaz ve freni kontrol etmek kalıyor.
mesela bir Ferrari motoru, freni yok.
Frenleme sanatında, freni kademeli olarak bırakmak dönüş girişinde, doğru hızı bulmanın anahtarıdır.
Temiz bir şekilde vites küçültme ve freni değişim boyu kontrol altında tutmak çok faydalıdır.
Ayak freni yok.