Примери за използване на Görmediğimiz на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Daha önce hiç görmediğimiz bir şey ile allak bullak olmaya can atıyoruz.
Görmediğimiz daha birçok güzel durak olduğuna eminim.
Sağol. Fakat bazen seni görmediğimiz aylar oluyor.
Haiti depremi bizim daha önce hiç görmediğimiz bir şeydi.
Хаити бе нещо, което не бяхме виждали преди.Durun biraz; belki şu olabilir. Bu üs daha önce görmediğimiz şeylerle dolu.
Real Racing 3 daha önce görmediğimiz bir oyun moduna sahip.
Рафа има стил на игра, какъвто досега не сме виждали.Ama artık kar görmediğimiz bir şehirdeydim.
Сега съм Lisa Greenin kocası bize burada görmediğimiz bir bilgi verebilir.
Може би съпругът й ще ни даде информацията,- която не виждаме тук.Willin, şimdiye kadar bizim hiç görmediğimiz bambaşka bir hayatı varmış.
Уилям има напълно друг живот, от който не сме видели нищо.Biz hepimiz kör bombardımancılarız, Roz. Hiç görmediğimiz insanları öldürürüz.
Kesinlikle daha önce görmediğimiz bir şey.
Определено нещо, което не сме виждали преди.Mesele şu ki… Görmediğimiz fotoğraflar varmış.
DiLaurentis ailesinin kartopu vardı ve dizide görmediğimiz bir etkinlikti.
Семейство Дилорентис спонсорират леден бал, и е събитие, което никога не сме виждали в шоуто.Noel bunu çaldıysa, içinde görmediğimiz bir şey var demektir.
Ако Ноел го е откраднал значи там има нещо в него, което не сме видяли.Belki de henüz görmediğimiz biri.
Някой, който не сме видяли още.O zaman daha önce görmediğimiz bir şey.
Значи е нещо, което не сме виждали досега.Efsaneye göre büyük kötülüğün hiç görmediğimiz özel habercileri varmış.
Според легендата, Великото зло има специфични предвестници, които не сме видели.Bavulun içinde Whitneyin araştırması ve daha önce görmediğimiz bir mektup var.
Вътре е разследването на Уитни и нещо, което не сме виждали преди… писмо.Sadece Ericin daha önce hiç görmediğimiz bir şeyi getirdiğini, Ve onunla limanda buluşacağımızı.
Ерик само каза, че ни носи нещо, което не сме виждали и трябва да го посрещнем на пристанището.hiç görmediğimiz yerlere özlem duyuyoruz.
ни обзема носталгия. Носталгия за място, което никога не сме виждали.
