Примери за използване на Gözleme на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sana dün de gözleme yapmıştım.
Annem Pazar Okuluna gitmeden önce bize her zaman gözleme ve pekmez verir.
Colin seni göreceği umuduyla üç saat içinde 5 gözleme yemişti.
Joe, Vegas sofrası iyi denemeydi ama bu çocuklar gözleme yemezler.
Evlerinize canlı dönün… ve istediğiniz kadar gözleme yiyin.
Brick? En sevdiklerini getirdim: Kitap ve gözleme.
Darkopal- Anne, gözleme mi yaptın?
Tripp, annen bu yaşında hâlâ kahvaltıda sana gözleme yapıyordu.
Dondurulmuş gözleme.
Sadece şerbeti pisliğe boşaltırsın gözleme yapmazsın.
Sana da yardımcı olurlar. Gözleme, krep ne istersen.
Yumurtalı beykın ve gözleme ve dondurma.
Tembel bir pazar günü ve gözleme yapma havasındayım.
Marie için tatlı ekmek, Ariel için gözleme, Bridgett için tahıl.
Ve aynen birisi yüzeyin üstüne bir avuç gözleme atmış gibi görünüyordu.
Evet, gözleme yemiştim.
Donutlar gözleme gibi olacak.
Gözleme çatılı sosisten kulübe.
Gözleme'' ler ile aran nasıl?
Donmuş gözleme, un var!