Примери за използване на Gözlerindeki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
O sürtüğün gözlerindeki ışıltıyı al.
Peki ya gözlerindeki bu toz?
Tanrılar, eğer görseydiniz gözlerindeki bakışı görseydiniz tam ben.
Ama gözlerindeki parıltıyı gördüm ve ne demek istediğimi biliyorsun.
Gözlerindeki siyah boya da ne?
ÖIdürdükten hemen sonra gözlerindeki bakış daha fazlasını istediğini söylüyor.
Onunla tanıştığında, gözlerindeki kini gizlemeye çalış.
Gözlerindeki cam parçalarını temizledik.
Gözlerindeki o şey.
Gözlerindeki ışıltı ve mutluluk gerçekten görülmeye değerdi.
Rose, gözlerindeki bakışı görmeliydin!
Snickers lafı geçince, gözlerindeki o tutku ifadesini görebiliyoruz.
Parlayan sarı gözlerindeki'''' hain gülümsemeden sakının''.
Onun gözlerindeki sorun ne Hood?
Eşinin gözlerindeki pırıltıya bakarsın.
Gözlerindeki sorun nedir?
Gözlerindeki parıltıyı görmedin, Michael.
Gözlerindeki ışığın sönüşünü görmek istiyorum!
Kızı sokakta görür. Gözlerindeki isi siler. Kıza yaklaşır--.
Moe bu gözlerindeki balıksırtı deseni ortaya çıkaracak.