Примери за използване на Gülü на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Gülü koruyan onun dikenidir.
Hatta eğlenceli bile olur. Düşünsene iki adam bir düzine gülü paylaşmış!
Hayır, ayrılmadan önce kendime bir İngiliz gülü koparacağım.
Eğer gülü beğenirsem, yarın okulda üzerime takarak ona göstermemi söylemiş.
Görüyorum ki İngiliz kırmızı gülü favoriniz.
ona Yaban Gülü adını koydular.
Seçilmiş kişi San Cielodaki gülü bulduğunda, çember tamamlanmış olacak.
Ama burada ada gülü yok ki.
Windsor Gülü.
Onun, gülü Kuzeybatı kanadına sakladığına inanıyor.
Çeroki gülü.
Seçilmiş kişi gülü bulduğunda çember tamamlanmış olacak.''.
Zebra Gülü.
Ayrıca, ona verdiğin gülü yanına almadı bile.
İngiliz Gülü.
Romeo ve Juliet Gülü.
Kraliçe Nefertiti Gülü.
Şimdi bana gülü göster.
İnsanlar içmem için bir bardak su verdiler, gülü verdiler.
Gülü Boş ver, Bana Diken Yolla tek yapmam gereken basit bir soruyu cevaplamaktı.