Примери за използване на Gülmeye на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Gülmeye hazır olun.
Gülmeye başladıklarında bu kadar da gerilmemesi gerekirdi. Orada kesmeliydiniz!
Doğduklarında, bebekler gülmeye devam ediyor-- başlangıçta çoğunlukla rüyalarında.
Ben de… gülmeye başladım.
sonra kendini tutamayarak gülmeye başladı.
Gülmeye devam et küçük çocuk.
Herkes neşeliydi, solgun yüzler gülmeye başlamıştı.
Daha da sesli gülmeye başladılar.
Ben şoka girdim… Gülmeye başladım.
Ama keçi birden gülmeye başlar.
Gülmeye devam et Dakota.
Beni görür görmez, gülmeye başlıyorlar.
Seni izlemeye, seninle konuşmaya ve gülmeye bayılıyorum.
Daha önce hiç karşılaşmamıştık ama birden gülmeye başladı.
Şimdi gülmeye başlayabilirsin.
Ve bi ayağı kısaydı… herkes gülmeye başladı.
Daha sonra Erik Daltonun partisinde Cole gülmeye başladı.
Gülmeye zaman ayır; çünkü gülme ruhun müziğidir.
Sonra diğer tüm ağaçlar dişbudak ağacının kara tomurcuklarını görünce gülmeye başlamışlar.
Ağlayan çocuk, biraz sonra gülmeye başladı.”.