Примери за използване на Gelmeye на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Dört fazerimizin işi bitti ama gelmeye devam ettiler.
Ve 1979un sonunda, askerler Kabil Havaalanına gelmeye başladılar.
Benimle bir ilgisi varmış gibi gelmeye başladı.
Tek yaptıÄım onun cesedini morgda sahipsiz bırakmaktı böylece paralar gelmeye devam ediyordu.
Bakın kimler gelmeye karar vermiş.
Buraya gelmeye paran vardı ama arsız herif!
Adam gelmeye devam ediyordu.
Millet 12:30 gibi gelmeye başladı.
Susamış sürüler, gündüze göre serin olan gece boyunca gelmeye devam ediyor.
Yani ampul ağır altyapıyı kurdurdu, ve sonra ev aletleri gelmeye başladı.
Çin hapishanesinde uyanmadan önce emekliliğin daha çekici gelmeye başladığını itiraf etmeliyim.
Bak kim gelmeye karar vermiş.
Seni buraya yarı çıplak gelmeye iten ne oldu?
Buraya gelmeye nasıl cüret edersin?
Beş dakika sonra, yığın yığın insan gelmeye başladı.
Birkaç hafta önce gelmeye başladılar.
Oyuncular Mlikotanın bu fikrini beğendi ve her yıl Zagvozda gelmeye başladı.
Yemeğe gelmeye çalışacağım ama bir kişi eksik çalışıyoruz.
Seni buraya gelmeye mecbur hissettirecek kadar endişelendirdiğim için üzgünüm, tatlım.
Nasıl cesaret edersin… Grinchin inine gelmeye?