Примери за използване на Gezegenin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bağlantısallığın 21. yyda bir benzeri var: gezegenin şehirleşmesi.
Pekala… Gezegenin içindeyken korkan bir tek ben miydim?
Gezegenin yüzeyinin altında buz bulunmakta.
Onlar neden o gezegenin inekleri olmasınlar?
Yani söylemek istediğim, iki gezegenin birbiriyle fiziki bir bağı bulunduğu.
Gezegenin yüzeyi çoğalıcı bloklarıyla kaplı.
Çünkü iki gezegenin de boyutları, yoğunluğu ve kütlesi neredeyse aynıdır.
Burada, Arnhemland Kuzey Avustralyada gezegenin en eski resimlerinden birkaçını buldular.
Onlar gezegenin etrafında dolanan uydular.
Ya gelecek üç yıl içinde gezegenin sıcaklığı altı derece birden artarsa?
Şu an sen gezegenin en değerli şeyisin.
Gezegenin her yerinde tekrar dikmeye başlasak, on yılda ölü toprağımız kalmaz.
Beynini bu gezegenin merkezine götür.
Gezegenin halkalarından gelen metaformik bir radyasyon var.
Bu gezegenin derinliklerinde tüm bu karanlığın aktığı bir yer var.
Gemiyi gezegenin bir ışık yılı yakınında hiçbir yerde saptayamıyorum.
Dakika sonra gezegenin yörüngesinde oluruz.
Onların tespitlerine göre, dünyanın içi, gezegenin geri kalan kısmından daha hızlı hareket ediyor.
Bazen gezegenin doğal işlemlerine müdahalemiz şaşırtıcı
Atlamadan gezegenin oldukça yakınında çıkacağız.