Примери за използване на Giyinme на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yemek için giyinme zamanı.
Ayrı mutfaklı dairede ebeveyn banyo ve giyinme odası bulunmaktadır.
Pencerenin önünde giyinme.
Kızlar genellikle oda veya pişirme giyinme oynamayı seviyorum.
Ayrıca üçüncü ders olan söylendiği zaman giyinme, halledildi.
Hoa Trieu, bütün gün siyah giyinme.
Bir daha araba çalacak olursan araba hirsizi gibi giyinme.
Bizimkilerin evine gelirken 1970lerin pezevengi gibi giyinme.
Hadi kalkın! Giyinme zamanı.
Tamam. Ama bu sefer baloya gidiyormuş gibi giyinme.
AÇAnın yeni değerlendirmesi, küresel ölçekte insanların beslenme, giyinme, barınma ve ulaşım için doğal kaynaklara olan ihtiyacının hızla arttığını göstermiştir.
Giyinme, yıkanma ve tuvalete gitme gibi günlük görevlerde yaşanan pratik zorluklar, gittikçe daha ciddi bir hal alır.
Bildiğimiz üzere insanoğlunun ihtiyaç piramidinin en tabanında sırasıyla‘ gıda, giyinme ve barınma ihtiyaçları yer almaktadır.
Eğer insanların gıda, giyinme ve barınma problemleri varsa gelişmeden bahsetmek saçma olur.
Güzel orman Giyinme- Bu çocukların favori aktiviteleri biridir,
İlk sırada temel ihtiyaçlarımız var-- sığınma, giyinme, yiyecek, çiftleşme falan.
Elbette, giyinme kışkırtıcı bir şekilde kesinlikle iyi bir adamın gözünü yakalamaya yardımcı olur, ama sadece görünüşünüz duygusal ve açıkça cinsel olarak değilse.
Yıkanma, giyinme, çamaşır ve yatak toplama.
Julia, lezbiyen gibi giyinme sakın… diyen adam olmaktan nefret ediyorum ama- Kemerler yüzünden. Çok büyükler.
Bu gece Lord Hazretlerinin giyinme odasında uyuyacaksınız, yarın neyin kurtarılacağına bakacağız.