Примери за използване на Hardison на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Eliot, Hardison, siz gidip Fred Bartleyyi bulun.
Bu çok güzel bir soru, Hardison.
Hardison, şov zamanı.
Geriye kalan tek soru Hardison kaynaklarını doğru tahmin edebilecek mi?
Hardison, Parker, sıra sizde.
Parker, Hardison, ne oluyor?
Hardison, sınıfla paylaşmak istediğin bir şey mi var?
Sophie, Hardison, Parker, siz parayı bulun.
Hardison ceset torbasına girmekten korktuğu için bu durumdayız.
Şu genç adam, Hardison,… senin izlerini gayet iyi kapatıyordu.
Hardison, Joshua Spinle genetik olarak uyuşmayan bütün isimleri listeden çıkar.
Evet, Hardison.
Ne yapıyorsun? Sen ve Hardison?
O, buradaki dostumuzdu.- Hardison.
Peki, Hardison girdiği hesapları bana hemen söyle böylece Parker yapması gerekeni yapabilir.
Hardison, onun üzerinde bir geçmiş araştırması yaparsın.
Hardison o kermesçi bebelerden davet bekleye dursun,
Şimdi, dinle, Hardison, bir tane yol uydurmalısın Böylece bize zaman kazandırmalısın
Sophie, Eliot ve Hardison gereken kanıtları alırken sen ve Parker da herkesi oyalayın.
Hardison ve Eliot için sakin kalmamız gerekiyor.