Примери за използване на Incir на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Incir, üzüm.
Yanınızda olmayı ve incir reçelini çok seviyorum.
Sen incir reçelini sevmezsin ki.
Ev yapımı incir reçeli yapıyorlar.
Kurutulmuş incir şekli tüm yıl boyunca hemen hemen her yerde bulunabilir.
Hemen incir istiyorum!
Biraz incir olsa iyi olurmuş.
Başka bir ironi, çifte ironi şu ki oradaki incir ve zeytin ağaçlarından.
Araştırmacılar hurma, incir, kuru üzüm ve çilek gibi pek çok meyvenin kemik sağlığına iyi geldiği yönünde bulgular olduğunu, ancak hiçbirisinin kuru erik kadar etkili olmadığını söyledi.
Bunların yerine tatlandırıcı katılmamış elma sosu, incir, kuru kayısı
Yarın belki seni bahçedeki incir ağacına bağlar
kayısı kompostolarının yanı sıra kiraz, incir, erik, kayısı,
Asma, incir, nar, zeytin ağaçları bugüne dek ürün verdi mi?“‘ Bugünden başlayarak üzerinize bereket yağdıracağım.”.
Asma, incir, nar, zeytin ağaçları bugüne dek
Mutfağa söyle bir sepet hazırlasınlar… incir, ekmek, peynir
Toplum içinde incir yemenin en münasip yoluna gelirsek, onu dörde ayırırız. Kökünün olduğu yerden tutarız ve açarız.
Yanlarına nar, incir de aldılar.
Sadece 1 adet kuru incir 2 gram lif sağlamaktadır, ki bu tavsiye edilen günlük ihtiyacın% 20sidir.
Hepsi birbirini korur değirmenin yanındaki tepenin üstünde bulunan dev incir ağacının gölgesinde uyurdu.
mercimek, incir. Hepsi dünyanın küçücük bir parçasında.