Примери за използване на Jambon на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Üzgünüm, jambon ve gravyerlim yok.
Yumurta… Jambon.
Jambon ve gravyerin, benim için kötü şeyler düşünmesini istemedim.
Monica 6 sene et yemedikten sonra 1 kilo jambon yedi dün.
Bu yılki jambon çok güzel olmuş anne.
Primmin jambon bifteğini çok seviyorsun herhâlde.
Jambon için teşekkürler.
Bayanlar ve baylar, karşınızda jambon.
Uç geceyle!'' O zaman Kanadada pastırmaya jambon diyorsanız, jambona ne diyorsunuz?
Kendi dilimime pepperoni koyacağım dersen tamam ama jambon olmaz! Meyve hiç olmaz!
Hayır, jambon.
O kadar iyiydi. Jambon da öyle.
Bu rozet de jambon gibi birçok yoldan geçmiş.
Yandığımı söylemek istemiyorum. Ama benim jambon tam kıvamında.
Jambon ve bufalo peynirli, bir parça'' Pesto Aioli'' sosla birlikte.
Sonra apansız, bir bakarsın jambon ve bufalo peynirli sandviç vardır.
Frank salamları özenle jambon haline getirirken takım arkadaşları onu cesaretlendirmeye çalışıyordu.
Jambon kokusu alıyor musunuz?
Bilemiyorum bana jambon ve peynire benziyor gibi geldi.
Jambon ve peynir.