Примери за използване на Körsün на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sonra ameliyattan bir çıkarsın ki, hala körsün ve sağ bacağın yok.
Şu an sen de körsün.
Şimdi körsün, ama az önce.
Amma da körsün.
Sen bunu göremeyecek kadar körsün!
Öyle körsün ki.
Niye böyle körsün, Harry?
Ve eğer göremiyorsan, körsün.
Sen körsün.
Ve trajik olarak o kadar körsün ki geri kalan çocukların senin gözün önünde kendilerini asacak.
Yani hayal dünyanda o kadar körsün ki anlamayacağımızı sanıyordun, öyle mi?
sen tamamen mi körsün yoksa az biraz görebiliyor musun?
Gerçek olamayacak kadar iyi ve sen de bunu göremeyecek kadar körsün.
O kadar körsün ki… Onu korumak için o kadar çabalıyorsun ki burnunun dibindekini göremiyorsun!
Hizmet ettiğini ve koruduğunu iddia ettiğin insanların ihtiyaçlarını göremeyecek kadar körsün çünkü kibirli bir ahmaktan başka bir şey değilsin!
O zaman Anne Frank kadar körsün demektir. Eğer şimdiye kadar hiç yapmadığın hayvani seksin tuhaf resimlerine bakmak için kullanmıyorsan internet bağlantının olmasının ne anlamı var?
Bunu göremeyen kördür. Bu gayet açık.
Tamamen kördür ama zaten yer altında görülecek bir şey de yoktur.
Körüm ben, düş peşime.
Kısmi kördür ve bazen çorbamda saçlarını bulurum!