Примери за използване на Kafese на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Onu çocukları korkutmak için kafese koymak lazım.
Biz onu tekrar o kafese tıkana dek… kalbi neşe doluydu.
Bedeni kafese, ruhu ise kuşa benzetirler.
Kafese tıkılmış bir tavus kuşu gibiyim, butlarımı havalandıracak rüzgarı arzuluyorum.
Yalnız başına donmuş pizza yiyerek kafese tıkılmış fare gibi duvara bakacaktın.
Şu kafese bak.
Kafese değil şapşal.
Kafese hapsedilmiş hayvanlar gibiyiz.
Yine kafese vurdu.
Kafese bakın.
Dosdoğru kafese geliyor.
Kafese ne dersin?
Kafese gelen, jay kulina!
Kafese tıkılmış güzel kuşlar.
Yuvalar kafese benzer.
Asla kafese arkanı dönme.
Kafese inelim mi? Eğleniriz biraz.
Siz kafese bağlısınız eve giderken bota bağlayıp sizi denizin dibine sürükleyeceğim.
Ellerini kafese yakınlaştırırsan, o onları ısırır.
Çok fazla kafese benziyorlar, değil mi?