Примери за използване на Kasabın на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kasabın karşı kaldırımında.
Muhtemelen önemsiz ama kasabın Lord Fluret kaybolmadan önce tartıştığını gördüm.
Kasabın kendisinde ve kale fırıncısında.
Şişko domuz kasabın bıçağı için hazır.
Köşedeki kasabın oğluna teslim edebilecekmisiniz?
Kasabın adı Zhangmış. Birinden borç almış
Kasabın da kafasını kapıya sıkıştırmışlar.
Bayan Teresadan kasabın ne kadar sıklıkta geldiğini soran bir mektup aldım.
Kasabın kendisi seni davet etmeli yoksa gitme.
Kasabın köpeği!
Kasabın solundaki kapı.
Kasabın onu götüreceğinden korkuyor.
Kasabın yaklaşık olarak 10 blok doğusunda. Ayrıca organize suçlarla da bağlantıları vardı.
Kurbanımız kasabın onu vagonda tuttuğunu söylüyor.
Tanrıları beni, senin kasabın oğlundan daha çok seviyormuş.
Sizi kasabın arkasındaki sokakta kovalayan ve sonrada çürüyen etlerin üstüne düşürüp gülen.
Orası Kasabın 4 ay önce konumu.
Terörist onlar. Belki Kasabın yanlış anlaşılmış olan biri olduğunu düşünüyorsun. Ama sana şunu söyleyeyim;
Sonra? Bitirdiğimde Kasabın leşini sokaklarda ifşa edebilirsin.
Sen de kardeşin çocukla görüşürken şu kasabın çaresine bak.