Примери за използване на Kasabaya на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kasabaya yolu düşen birkaç ahbabımız.
Kasabaya, başkanlarının gerçek yüzünü mü göstermek istiyorsun?
O kasabaya gitti, ben buraya geldim.
Kasabaya şerifin ofisine götür.
Binayı kasabaya bağışlarsak vergi muafiyeti doğuyor mu bak.
Yani, EMPyi tünellerden kasabaya götüreceğiz.- Sonra da Droneların altına koyacağız.
Yolumuzdaki ilk kasabaya kadar gidip Budgetı arayalım.
Kasabaya tüm girişler kapatılmalı, kimse girip çıkmamalı.
Elbette Lincin kasabaya Koca Daveden pizza almaya gitmesi hariç.
Kasabaya birlikte gideriz oradan
Seni kasabaya götürürüm ama oraya varınca, ortak olacağız.
Turizm kasabaya para getiriyor, büyükbaba.
Hadi kasabaya gidelim.
Beni kasabaya götürsen iyi olur yoksa donarak öleceğim.
Affedersiniz. Kasabaya inmek için doğru yolda mıyım?
Kasabaya dönerken dondurma almanız için sizi tam zamanında geri götüreceğim.
Ailem kasabaya gidecek haftasonu… Yani istersen…- Demek istediğim.
Kasabaya bir iyilik yaptığımı sanmıştım.
Kampın bekçisini kasabaya giderken yakaladılar bıçağı hâlâ elindeymiş.