Примери за използване на Kavanoz на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Turşuyu iki kavanoz alırsan daha ucuza gelir.''.
Birkaç tane kavanoz.
Daha önce kan dolu kavanoz görmedin mi?
Kavanoz şurada.
Kaşık, kavanoz. Kavanoz, kaşık.
İkincisi de dört tane açık kavanoz vardı ve ikisinin kapağını açamadım.
Kaşık, kavanoz.
Şehri terketmeden önce bir kaç kavanoz almak için uğradı.
Ya öyle, ya da sadece hava dolu boş kavanoz.
Biliyor musun, kilerimde iki kavanoz reçel ve erik var.
Bir seferinde kuzenim koca kavanoz turşu suyu içmişti.
Bu hafta balından sadece 6 kavanoz sattım.
Evet, kavanoz.
Baterist, üç kavanoz Viena sosisi.
Evet, birkaç kavanoz var.
Yada kavanoz.
Ah, içinde tahtakurularının olduğu kavanoz mu o?
Kafasında kavanoz taşıyan bir kadın görürüm sonra birdenbire.
Ve bodrumdan gelen kavanoz tıngırtıları.
Kavanoz suyuyla alakalı bir şey olmalı.