Примери за използване на Kelepçe на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Vali kelepçe takmanızın daha iyi olacağını düşünüyor.
Kelepçe kalacak mı?
Yanına geleceğim… Sana kelepçe takıp, dışarı çıkaracağım.
Kendi çöplüğüme dönüp, sirenlerin uğultusunda kelepçe ve silahımla oynamalıydım.
Yani… konuşmak istiyorsanız… bana kelepçe takın ve dışarı çıkarın.
Pay değil, ben sana karşılığında kelepçe takacağım.
Rogers da kelepçe taktı.
Kelepçe harekete geçtiği zaman içeri giriş ya da dışarı çıkış yapılamaz.
Bana kelepçe takın.
Kama deadend Kelepçe Üreticileri.
Son birkaç kelepçe.
Zorunda kalırsanız kelepçe kullanmaktan çekinmeyin.
Ama kelepçe yok.'' Bu normal bir şey'' dedi Jaffers.
Kelepçe anahtarını getirmiştim.
Eğer bunu yapmam gerekirse; kelepçe ve bir ağız tıkacı…- Hadi ama!
Onların önünde kelepçe kullanmayın lütfen.
Tamam kelepçe zamanı!
Kelepçe anahtarları çit kazığında.
Kelepçe Kapak Fabrikası.
Kelepçe izleri.