Примери за използване на Keserim на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir hap bile kaybolursa… kahrolası ellerinizi keserim.
Bunu birine söylersen, taşaklarını keserim.
Yoksa hayalarını keserim.
Ben kabloları keserim, gidin.
Eğer yine bana dayılanırsa, keserim onu.
Belki de artık onu beklemeyi keserim.
Mutlaka bir şey keserim.
Ve ben de burada oturup resimlerimi keserim.
Kabul et yoksa öbür kulağını da keserim.
Kımıldama yoksa boynunu keserim.
İlk burnunu çekişinde, Jane ile tüm fiziksel teması keserim.
Bunu da Jaredın payından keserim o zaman.
Bu kahpeyi ben keserim.
Raporun Pazartesi günü masamda olsun yoksa parasal desteği keserim.
Kim olduğumu söyleyeceksin, yoksa kafanı keserim.
Ben kinimi kusmak için burnunu keserim senin.
Bir kez daha bunu denersen seni canlı canlı keserim.
Hemen soyun yoksa seni de keserim.
O halde pilotlardan bir parça et keserim.
Ama vurursan büyük ihtimalle elim kayar ve bu bağlantıyı keserim.