Примери за използване на Kinci на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kinci, güvensiz, sevimsiz bir kızdan başka hiçbir şey değilsin.
Kinci olma!
Kinci olma Phil.
Aynı numarayı kinci kez yutacağımı mı sanıyorsun?
Onlar doğanın kinci olduğuna inanan animistlerdir.
Hepsi onun gibi olacak- nankör, kinci.
Tamam çok kinci değilsin.
Bunun adil olduğunu sanmıyorum, kinci olduğumu düşünmüyorum.
T, annen çok kinci.
Eğer son patronumun kinci olduğunu düşünüyorsan, hiç bir bok görmemişsin demektir.
Kinci ve nefret dolu ihtiyar bir adam, tahta bir maskenin ardında herkesten merhamet bekliyor.
Taviusın acımasız ve kinci olduğunu biliyordum ama babasını öldürmek istemesi mi?
ben bazen adi, kinci, hatta kıskanç bir adamım.
Bu kinci kadın, kurbanının ölmesini istediğini,
Bu evdeki bazı ruhlar öfkeli, kinci ve kendi kaderlerini başkalarına da yaşatmayı istiyorlar.
İstediğini almak için her şeyi yapmaya hazır olan zalim ve kinci bir kadındı o.
Masailer, Eskimolar, Aborjinler gibi. İnanışa göre, zayıf zihinler, kinci varlıklar tarafından Ele geçirilmeye oldukça yatkın.
Çünkü şu an karşımdaki kötü ve kinci kişi beni yetiştiren kadın olamaz.
Kinci Donna mı, hıncını başkasından çıkarmak için adam arayan ya
Sinirli ya da kinci olabilirdim ya da Gurur duyacağım bir hayat yaratabilmek için uğraşırdım.