Примери за използване на Kitap okuyor на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bridgette kitap okuyor.
Lea kitap okuyor.
Zeki mi? Kitap okuyor mu?
Çok kitap okuyor ve herifin tekiyle yoga yapıyordum ama beni kızdırdı.
Odasında kitap okuyor.
Babam Stewie uyusun diye kitap okuyor. Bana hiç okumadığı gibi.
Ne kitap okuyor ne de kamp yapıyor.
Çok kitap okuyor muydu?
Ya da kitap okuyor, yarım kadeh votka-limonla birlikte.
Kitap okuyor. Tiyatrodan hoşlanıyor.
İkizler kitap okuyor ve hala ikizler.
Hep evde kitap okuyor.
Kız çocuklar kitap okuyor.
Matt, şu anda yukarıda ona kitap okuyor.
Steve neredeyse bir sebze gibi yaşıyor ama Rob her gün gelip ona kitap okuyor.
Jeb dayım bana kitap okuyor.
Astımı var. Kedilere karşı alerjik. Kitap okuyor--.
Sadece resim yapıyor ve kitap okuyor.
Debra içeride kitap okuyor.
Kütüphanenin yarısını kapatıyorlar çünkü insanlar artık telefondan kitap okuyor.