Примери за използване на Kokuya на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kokuya mı ihtiyacım var?
Kokuya bakılırsa Cain
Kokuya bakılırsa Seahawk denize açılmadan önce ölmüş.
Kokuya bakılırsa birililerinin giysilerini değiştirmesi gerekiyor.
Küçüklüğümde bu kokuya bayılırdım nedense.
Kokuya duyarlı mısındır Bay Walker?
Kokuya bakılırsa, Ferengi gemisinde olduğumuzu söyleyebilirim.
Kokuya alıştığınız zaman o kadar da kötü değil.
Fakat bir süre sonra kokuya alışırız.
Evet, kokuya alışacaksın.
Sonra da hayatının geri kalanını kokuya alışmakla geçirirsin.
Tam bir monoton, Kokuya değinmeye gerek yok.
saçına arada sırada sinen gizemli kokuya. O kadar kötü değil.
kakao yağı da çok benzer bir tat ve kokuya sahip olmaktadır.
O kadar da kötü değil, şimdiden kokuya alıştım ve en büyüklerinden birine dersini verdiğimden beri rakunlar bana saygı duyuyor.
Kokuya bakılırsa, paneli açtığımda ışık ile tetiklenen kimyasal bir tepkime.
Piponun kokusuna bayılıyorum.
Yahudilerin kokusunu alabilirim.
Neden metakrilat kokusu alıyorum?
Hastane kokusundan nefret ediyorum.