Примери за използване на Kolyeyi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Lillynin verdiği kolyeyi aldılar.
Kolyeyi buldun mu?
Kolyeyi geri alana kadar güçsüzüm, onu benden genç bir kız çaldı.
Hayır tam anlatacaktım, kolyeyi gördüm.
Bu kolyeyi avucunun içine al ve bana'' Kedi'' Robie olmadığını söyle.
Anne kolyeyi buldu.
Kolyeyi bana ver.
Anilin annesinin bana verdiği kolyeyi hatırladın mı?
Kıbrıstaki o kolyeyi ben çalmadım.
Bu kolyeyi özel bir güne ayırmıştım ama mahvettin onu!
Bana verdiğin kolyeyi, öleceğim güne kadar takacağıma söz veriyorum.
Ama Charlienin kolyeyi annesinden çaldığına dair elimizde hiç kanıt yok.
lütfen düğüne geç kalma ve kolyeyi de unutma.
Bu kolyeyi buldum. Lucynindi.
Bu kolyeyi bana kim vermişse, beni sevmiş olsa gerek.
Evet çünkü bu kolyeyi… bu yüzden istiyorsun, değil mi?
Kolyeyi geri mi istiyorsun?
Kolyeyi alacağım.
Git.- Gidemem. Biri kolyeyi takmazsa bu boyuttan gidemem.
Kolyeyi Hiko verdi, değil mi?