Примери за използване на Kubbenin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu Kubbenin tek bir efendisi var.
Şimdi de Kubbenin insanlarla konuştuğunu mu düşünüyorsun?
Büyük kubbenin içinde bizim mahsur kaldığımız gibi mahsur kalmıştı.
Kubbenin bizi korumak için geldiğine inandım hep.
Küçük kubbenin içinde mahsurken birine nasıl taç takacak anlamadım.
Kubbenin onun için bir planı vardı.
Bu kahrolasi Kubbenin yaptigi tek sey aci getirmek oldu.
Ya da Kubbenin bizi seçtiğini.
Kubbenin bizi koruyacağını sanıyordum.
Etrafa zehir saçmanızı önlemek için hükümet sizi bu kubbenin içine hapsetti.
Junior, Kubbenin onunla konuştuğunu söyledi.
Bir uçan payanda kubbenin içine yerleştirilecek.
Kubbenin yapmamı istediği şeyi.
Önemli olan kubbenin istediği.
Ama belki uçurum, tüneller Kubbenin bize yeni bir şeyler anlatma şeklidir.
Kubbenin dışında, bizleri özgürlük bekliyor.
Ama tanık olduğunuz, Kubbenin dışındaki yıkım gerçek değildi.
Kubbenin enerji kaynağı bitmeye başlıyor.
Evanın içinde kubbenin dışında yakınlığa liderlik edecek bir kraliçe var.
Kubbenin oradaki evlerden birinde bile yaşayabilirdiniz.