Примери за използване на Kurşunlar на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Askerler, kurşunlar ve savaş ülkemi asla kurtarmaz.
Ben her zaman, benim silahımda sahte kurşunlar tutarım. Ne?
Kurşunlar nereye gitti?
Kurşunlar camdan sekiyor!
Bombalar, silahlar, kurşunlar, tanklar… Hepsi farklı yerlerden geliyor.
Resim ve kurşunlar, hatırladın mı?
Tony Aldon, kurşunlar.
Arbalet, tahta kurşunlar ve silahlar mı?
Ona ateş edersen kurşunlar suya dönüşür.
Ortası gülle dolu olursa bazı kurşunlar geri fırlar.
Doğru. Ben gençken kurşunlar beni delip geçerdi.
Biralar, bahisler ve kurşunlar.
Gümüş kurşunlar.
Kurşunlar burada değil.
Camlar, şarapneller, kurşunlar.
Yani kurşunlar uçuşmaya başladığında masum kimse yaralanmayacak.
Gümüş kılıç ve gümüş kurşunlar.
Kurşunlar o şeyi durduramadı.
ezilmiş kurşunlar.
Yani demeye çalıştığın, bu kurşunlar onu yok edemez öyle mi?