Примери за използване на Labirentin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Labirentin seni değiştirmiş olabileceğinden korkuyordum ama yok hala tam yavşaksın.
Labirentin içine ben girerim.
Carlo de Medici ve Labirentin tarikat üyelerini takip ediyorduk.
Kütüphaneciler labirentin içinde.
Onu labirentin içine açamaz mısın?
Labirentin sadece bir yerde olmaması muhtemel.
Ama belki de labirentin kendisini kullanarak size biraz zaman kazandırabilirim.
Labirentin içine.
Gemiyi labirentin dışında, gizli bir yere gitmesi iin programladım.
Hayır, aptallık etme. Labirentin içinde nerede olduğumuzu bilmiyoruz.
Bizi dosdoğru Teredo Noktasına götürecek. Labirentin diğer tarafında kalıyor.
Yeraltı dünyasına açılan geçit labirentin içinde yatıyor.
Neredeyse Natronun tüm yaşamı bu bol yeşillikli labirentin nispeten tatlı sularına bağlıdır.
Çünkü there jillion mil bu aptal labirentin.
Belki de zihnin çoktan bölünmüş olduğu için Labirentin koşullandırmasını reddettin.
Labirentin karanlık köşelerindeki, korku verici
önce planladığımız gibi o genç bayanı labirentin başına götüreceğim.
aslında, labirentin bir harita sağlar, çünkü.
güvenli bir yol bulmak, ama süreç labirentin geçişi için biraz benzer.
Genellikle farelerin motor yetenekleri zayıflıyor ve labirentin koridorlarında beceriksizce topallıyorlardı ama beyinlerinin büyük bir bölümü çıkarılmış olsa bile hafızaları inatla tam kalıyordu.