Примери за използване на Maggieyi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Maggieyi duydum.
Maggieyi hiçbir yerde bulamıyorum. Lilayı da.
Maggieyi almaya geldim.
Yani sana Maggieyi anlattı.
Seni tehdit olarak görecek ve Maggieyi etkilemeye çalışacak ki o da Willin yanında kalıyor.
Maggieyi Cuma saat birde La Brea Katran Çukurlarına getir ben
kontrolden çıkmaya başladığında, Turnerın Maggieyi hayatta tutmak için tek seçeneği kalmıştır;
Maggieyi tekrar görme düşüncesi senin dış dünyayla olan güvenlik çizgin seni insanlığını kapatmaktan alıkoyan tek şey idi. Ama o öldü.
Eğer aynı şeyi diğer insanlara yapmayı devam edersem Maggieyi listemden çıkarmamın ne güzelliği kalır?
Ama Maggieyi ya da başka birini huzursuz oldukları için suçlayamazsın.
Çünkü… bildiğin tek şey bu da ondan. Maggieyi Meksikaya götürmene izin vermeyeceklerinden korktuğundan.
Maggieyi suçla çünkü oğlunu doğuran
Yani Natalieyle Maggieyi kıyaslamak istemem çünkü Maggie deli ve psikopat ama Natalie konusu
Maggienin ikiz kardeşi var
Hâlâ Maggieye aşıksın.
Yeni bir yer, Maggie ve Lauren, yani biraz zor gelecek, biliyorum.
Bu yüzden Maggieye, babana ve kardeşlerine yalan söyleyeceksin tabii.
Maggie, gitmek zorundayım
Sen Maggiesin, kuşbilimcinin karısı.
Maggienin gördüğü elbiseli kişi büyük ihtimalle sendin.