Примери за използване на Merdiveni на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Güneydoğu merdiveni var.
Bir kat tahta çakmış olmasına rağmen merdiveni ödünç vermiyordu.
Merdiveni indir.
Merdiveni ve koridoru tutun.
Ne merdiveni?
Yangın Merdiveni.
Hemen buz makinesini geçince işaretlenmemiş bakım merdiveni var.
Küçük bir çocuğun babasının altından merdiveni çektiğini varsay.
Siz merdiveni tutun.
Buradaki merdiveni görüyor musun?
çirkin bir adam merdiveni kolluyor.
Kılıç merdiveni.
Orada üstü açık bir avlu vardı birkaç ufak merdiveni olan.
Dedim ki, o koca kıçını kaldır da merdiveni getir, seni tembel serseri.
KABİRLER'' Merdiveni yıkıp yerine tek bir asansör koydular.
Masonlar, dönel merdiveni kelama giden bir merdiven olarak görürlerdi.
Kütüphane merdiveni.
McGee, sen de merdiveni.
Sen ve takımın şu merdiveni alın.
Kara bir kediyi kırık bir ayna üzerinde… ay modülünün merdiveni altında yürüttük.