Примери за използване на Musaya на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Musaya şükür.
Biz de Musaya:''( Haydi sen de) Asanı fırlatıver'' diye vahyettik.
Ve eğer köstebek Musaya geldiğimizi söylerse sapacak da?
Yahudiler çağrışıyor Musaya.
Halk, ‹‹Ne içeceğiz?›› diye Musaya yakınmaya başladı?
Bana karşı kardeşim Musaya yardım ettin.
RABbin Musaya verdiği buyruğa uygun olarak günah sunusunun yağını, böbreklerini, karaciğerinin perdesini sunakta yaktı.
Tanrı Musaya İsrail topluluğuna ilk çocuklarını koruması için kapılarının üzerine kuzu kanı sürmesini söylemesini emretti.
Ayrıca RABbin Musaya buyurduğu gibi Haruna kutsal giysiler yapıldı.
Çölde Musaya insanlarına hükmetmekte yardımcı olan… 70 bilgeye, ruhunu pay ettin.
Çölde Musaya olduğu gibi, Tanrı onlara ışık tutacak
tıpkı RABbin Musaya buyurduğu gibiydi.
Ve Tanrı Musaya dedi: onlara de ki gelecek kuşakların… kusurlu evlatları Tanrının cennetine giremez.
Tanrı, Musaya kölelerin dualarını işittiğini söyledi,
Firavun ve önde gelen yöneticilerinin kendilerinden intikam alır korkusuyla, Musaya ancak kendi soyundan( İsrail oğullarından)
Tıpkı RABbin Musaya buyurduğu gibi yaptılar.
Rab, kutsal dağa inmeden önce, Musaya dağın etrafına bir kapı yapması için emir verdi.
Sizin tek yaptığınız Musaya tapmak, ama Yüzyıllar Kitabında diyor
Ne zaman Buluşma Çadırına girip sunağa yaklaşsalar RABbin Musaya buyurduğu gibi orada yıkandılar.
Pekâlâ İzciler, hepimiz Musaya sabun heykellerimizi gösterelim