Примери за използване на Ofisindeki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Claranın ofisindeki güvenlikle sadece telefonda görüştüm.
Gaadın ofisindeki ilk günümüz.
Ofisindeki kilitli dolaptalardı.
Cybertekin Palo Alto ofisindeki ARGE bölümü tamamdır.
Los Angeles ofisindeki başarılı işinden sonra bize katıldı.
Colsonın ofisindeki bir sekreter Huntın masasında oturup.
Metro Polis Ofisindeki adamım bana dosyayı sızdırdı.
Charlienin ofisindeki eşyaların içinde sadece bir tane kaset çıktı.
Sana ofisindeki bazı malzemelerini getirdim.
Denver ofisindeki dostumla şimdi konuştum.
Geçen hafta Cincinnati ofisindeki ününden gerçekten gözün kamaştı.
Anlamadığım bunun savcılık ofisindeki performansımla nasıl bir ilgisi olduğu.
Onu ofisindeki masanın çekmecesinde sakladığını gördüm.
Vogelin ofisindeki adamım patronun bizimle birlikte oy verebileceğini söylüyor.
Ekibimiz Jessein ofisindeki kasada, Hint fasulyesi yağı izine rastladı.
Güvenlik ofisindeki kilitli kutuda.
Scott Rudinin ofisindeki eski kırığım aradı.
Bay Agosun ofisindeki savcı yardımcılarının çoğu bu intihar çantalarını almış?
Starlingin ofisindeki her şey burada.
Koleun ofisindeki büyük kan gölü örneği…-.