Примери за използване на Oksijensiz на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Beş dakika oksijensiz kalmak beyin hasarına yol açabilir.
Beyni oksijensiz kalmış olabilir.
Üssü oksijensiz bırakmak cinayet işlemek demektir.
Morarma, oksijensiz kaldığını gösteriyor.
Beyin kanaması gerçekleştiğinde beyin hücreleri oksijensiz kalır ve bu hücreler ölmeye başlarlar.
Kötü robotlar oksijensiz de yaşar.
Beyni bir süre oksijensiz kaldı.
Doğum anında oksijensiz kalma.
Birkaç hafta erken doğmuşum ve söylendiğine göre oksijensiz kalmışım.
Panik yapma. Daha önce de oksijensiz kaldın.
Kalbin çalışmayacak. Oksijensiz kalıp öleceksin.
Bir şey yapmazsak, oksijensiz kalırlar.
Soluk borusu zarar görmüş. Beyni oksijensiz kalmış.
Birkaç dakikaya oksijensiz kalacaksınız.
Bir dakikadan daha az bir süre oksijensiz kaldı.
Beyni sekiz dakikadan uzun süre oksijensiz kaldı.
Yangını söndürmenin en iyi yolu oksijensiz bırakmaktır.
Neredeyse beyniniz oksijensiz kalacaktı.
Doktorlar çocuğun yedi dakikadan fazla suyun altında oksijensiz kalmasına rağmen hayatta kaldığını ve tamamen iyileşmesinin beklendiğini ifade ediyorlar.
Ed oksijensiz tırmanacaktı bu yüzden,