Примери за използване на Olmak istemiyorsun на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Neden artık bizimle arkadaş olmak istemiyorsun? Cookun hiç arkadaşı yok?
Защо не искаш да си ни приятел вече?Evde olmak istemiyorsun, değil mi?
Не искаш да си в къщата, нали?Paskalya Tavşanı olmak istemiyorsun, değil mi?
Bunun bir parçası olmak istemiyorsun değil mi?
Не искаш да си част от това, нали?Gerçekten anne olmak istemiyorsun değil mi?
Наистина не искаш да бъдеш майка, нали?Bu donutlarla arkadaş olmak istemiyorsun değil mi?
Не искаш да си приятелка с тази лигли, нали?İyi ki baba olmak istemiyorsun çünkü berbat bir baba olurdun.
Добре е, че не искаш да ставаш баща, защото би бил ужасен родител.Baba olmak istemiyorsun Michael.
Не ти трябва да бъдеш баща, Майкъл.Sen gerçekten burada olmak istemiyorsun değil mi?
Ти съвсем не искаш да си тук, нали?Pilot olmak istemiyorsun, babanı etkilemek istiyorsun. .
Не искаш да станеш пилот, а Onların tarafında olmak istemiyorsun, değil mi?
Не искаш да си на тяхна страна, нали?Teğmen olmak istemiyorsun, değil mi?
Не искаш да ставаш сержант, нали?Artık benimle birlikte olmak istemiyorsun değil mi?
Вече не желаеш да си с мен, нали?Burada olmak istemiyorsun, Dean.- İstiyorum. .
Ти не искаш да бъдеш тук, Дийн.Burada olmak istemiyorsun Dean.
Ти не искаш да бъдеш тук, Дийн.Ve sen doktor olmak istemiyorsun.
И ти не искаше да ставаш доктор.Ellen May, burada olmak istemiyorsun.
Елън Мей, ти не искаш да си тук.Olmaz. Yani şövalye olmak istemiyorsun.
Sen içerideki o hayvanımsılar gibi olmak istemiyorsun.
Нели не искаш да си като тези хора животни там.Öyleyse neden burada olmak istemiyorsun?
Така, защо ти не искаш да бъдеш тук?
