Примери за използване на Ormandan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Burada da bizzat ormandan topladığım sebzelerimiz var.
Bunu seçtim çünkü ben ormandan çok ama çok korkarım.
Bu adam çimleri biçerken, ormandan çıkan bir tilki tarafından ısırıldı.
Bu arada ormandan da korkarım.
İrlanda ile ilgilenen muhasebeciler böyle ormandan hiç anlamazlar.
Blane, Grey ve Brown 1. ormandan helikopterle hedefe nakledildi.
Ormandan kestirme gidiyoruz.
Ormandan çıkmama iki kez yardım etti.
Tanrım, ormandan nefret ediyorum.
Ormandan ve taş ülkeden geçmek zorunda kalmış olabilir.
Belki ormandan hiç hoşlanmaz. Belki yeniden denemek ister.
Sürücüsünün ormandan girip kestirmeden yola çıkmış olabileceğini düşündük. Kontrol ettik.
Planımıza göre bizi ormandan geçirip ülkeye sokacak yerel rehberimizle buluşacağız.
Bir kere, sadece bir kere ormandan geçerek kendini riske attı ve anında soyuldu.
Ormandan çıkamazsın sen zar beş ya da sekiz gelmeden.''.
Ormandan çıkamazsın sen? Bu ne demek?
Ormandan geçerek aynı yolu geri gelmeye yetecek zamanınız vardı.
Küçük tavşan Foo Foo ormandan zıpladı. Fare tarlasında gezdi, onları da ezdi.
Ormandan geçtin mi?
Ormandan geçtim ve buraya kadar nehri takip ettim.