Примери за използване на Oturmayı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Amadeonun, final masasında seninle oturmayı hak ettiğini düşünmüyordun.
Bir keresinde yağmur yağarken arabanın içinde oturmayı sevdiğini söylemiştin.
Seninle takılmaktansa evde, tek başıma karanlıkta oturmayı tercih ederim.
Homer maç bitene kadar arabada oturmayı mı düşünüyorsun?
Ama masada oturmayı seviyorum.
Sadece oyundan önce burası sessizken oturmayı seviyorum.
Önde oturmayı sevmem.
Bu yüzden artık oturmayı bırakıp hareket etmeye başlamalıyız!
Onlara oturmayı öğrettikten sonra, Pençelerinden kurbanlarını ayıklar.
Karanlıkta oturmayı yeğlerler.
Oturmayı tercih ederim.
Lucy bebek arabasına ya da çocuk koltuğuna oturmayı reddediyor.
Evet, şurada oturmayı tercih ederiz.
Şimdi elerinin üzerine oturmayı dene.
Bazıları yalnız oturmayı yeğler.
Evet ama benimle oturmayı istemeni istiyorum.
El Ranco San Fernandoda oturmayı seveceğinizden eminim.
Birde sevgilinin Matrixteki sevgilisiyle beraber oturmayı dene.
Kıpırdamadan oturmayı deneyebilir misin?
Tahtımda oturmayı bu kadar çok mu özledin?