OTURMAYI - превод на Български

да седя
oturmak
oturuyor
burada oturup
mi oturayım
oturacak
да стоя
durmamı
kalmak
oturmak
oturup
beklemek
dikilmek
kalıp
kalayım
ayakta
burada
да живее
yaşamak
yaşasın
yaşa
çok yaşa
yaşar
hayatta
да седнете
oturmaz
oturup
yerinize oturun
да сяда
oturmak
да седи
oturmak
oturuyor
burada oturup
mi oturayım
oturacak
да седиш
oturmak
oturuyor
burada oturup
mi oturayım
oturacak
да стои
durmamı
kalmak
oturmak
oturup
beklemek
dikilmek
kalıp
kalayım
ayakta
burada
да стоиш
durmamı
kalmak
oturmak
oturup
beklemek
dikilmek
kalıp
kalayım
ayakta
burada

Примери за използване на Oturmayı на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Amadeonun, final masasında seninle oturmayı hak ettiğini düşünmüyordun.
За теб, Амадео не е бил достоен да седи с теб на финала.
Bir keresinde yağmur yağarken arabanın içinde oturmayı sevdiğini söylemiştin.
Веднъж ми каза… че обичаш да стоиш в паркираната кола, когато вали.
Seninle takılmaktansa evde, tek başıma karanlıkta oturmayı tercih ederim.
Предпочитам да седя сам в къщи в тъмното, отколкото да изляза с теб.
Homer maç bitene kadar arabada oturmayı mı düşünüyorsun?
Хомър, да не мислиш да стоиш в колата докато мачът свърши?
Ama masada oturmayı seviyorum.
Но обичам да седя на масата.
Sadece oyundan önce burası sessizken oturmayı seviyorum.
Обичам да седя тук в тишината след мача.
Önde oturmayı sevmem.
Не обичам да сядам отпред.
Bu yüzden artık oturmayı bırakıp hareket etmeye başlamalıyız!
Как да спрем да седим и да започнем да се движим!
Onlara oturmayı öğrettikten sonra, Pençelerinden kurbanlarını ayıklar.
След като ги научи да сядат, ще вади тръните от лапите им.
Karanlıkta oturmayı yeğlerler.
Предпочитат да стоят в тъмното.
Oturmayı tercih ederim.
Предпочитам да седна.
Lucy bebek arabasına ya da çocuk koltuğuna oturmayı reddediyor.
Луси отказва да седне в количка и в столчето в колата.
Evet, şurada oturmayı tercih ederiz.
Да, предпочитаме да седнем тук.
Şimdi elerinin üzerine oturmayı dene.
Сега, пробвай да седнеш на ръцете си.
Bazıları yalnız oturmayı yeğler.
Някой хора предпочитат да седят сами.
Evet ama benimle oturmayı istemeni istiyorum.
Да, но аз исках ти да искаш да живееш с мен.
El Ranco San Fernandoda oturmayı seveceğinizden eminim.
Сигурен съм, че ще ви хареса да живеете в ранчо Сан Фернандо.
Birde sevgilinin Matrixteki sevgilisiyle beraber oturmayı dene.
Пробвай да живееш с гаджето на гаджето си от Матрицата.
Kıpırdamadan oturmayı deneyebilir misin?
Ще се опиташ ли да стоиш неподвижно?
Tahtımda oturmayı bu kadar çok mu özledin?
Наистина ли ти липсва стоенето на трона ми толкова много?
Резултати: 84, Време: 0.1196

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български