Примери за използване на Papyon на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yelek yok, papyon yok, desenli eflatun filan da yok.
Papyon taktığını duydum.
Bu yataktaki papyon ve fantazi elbiseyi açıklar.
Papyon takan bir adamı severim.
Bu sen değilsin. Papyon ve dün bütün gün geçirdim.
Seni üzerinde sadece papyon varken gördü mü?
Bize savaşı kazandıran papyon ve takım elbiseler değildi.
Papyon ne iş, Bill Nye?
Bir fok nasıl papyon bağlasın ki?
Papyon takmış adam mı söylüyor bunu?
Hiç Müslüman olmayan ama papyon takan bir zenci adam gördün mü?
Erkek revüsü gibi. Papyon ve kassız hali.
Sen sadece hazır ol, papyon.
Roddy her zaman baklava biçimli papyon takardı. Benim gölden çıkardığım adam başka bir şey giyiyordu.
Bir kızdan hoşlandıysanız onu yemeğe çıkarın bir kutu çikolata alın papyon takın.
Ama kendimi savunacak olursam Danny Biffle o çamuru yemek istemiyorduysa okula papyon takıp gelmemeliydi.
Amerikanın en büyük şirketinin başında olabilirsin. Ya da papyon ve kurabiye kavanozlarıyla gömülürsün!
Bir adam martini yapmayı ve doğru düzgün papyon bağlamayı bilmiyorsa ona beyefendi denemez.
Papyonum bile yok.
Bu kırmızı papyonu nereden buldun?