Примери за използване на Park на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Buraya park edemezsin!
Ya da Park Ki Seukun oğlu olmadığım için mi?
Shemanski park açık marketi.
İki saat içinde park departmanındaki Lisa için pasta keseceğiz.
Üçgen onları Marie de Guise Hotel, Park Lanede gösteriyor.
Homestead Park aslında bir hava üssüydü, değil mi?
Etiket: park ve bahçeler.
Buraya park edemezsiniz. Şu tarafa park etmelisiniz.
Avukat Park, hayatlarımızın buna bağlı olduğunu biliyorsun.
Park sonrası yürümeye devam ettik.
Park Gölleri''.
Güzel Oregon halkının bana verdiği şeyi salladım ve park yerini elde ettim.
Aslında, park 6ya kadar bizim.
Kim Newham fidyeyle beraber Cherokee Park, ta senle görüşmek istiyor.
Arılar şehir park ve bahçelerinde tozlaşıp bal yapıyorlar.
Park banklarını geçiyorum.
Burada park edemezsiniz.
Senatör Jo, Savcı Park Jae Gyeong sizinle telefonda görüşmek istiyor.
Birleşmiş Milletler Manhattanın doğu tarafında dört blok bedava park yerine sahip ve olay bu.
Buraya park edemezsin evlat.