Примери за използване на Paylaşmak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kimseyle paylaşmak istemediği bir şey var.
İsa bizden biri, hayatı paylaşmak bizim nesline haline gelmiştir.
sizinle araştırmalarını paylaşmak için sizi görmeye gelmektedirler.
Kocanı başka bir kadınla paylaşmak seni zavallı yapar.
Paylaşmak harika bir şey.
Gücünü paylaşmak için ben de Ona gidiyorum.
Aşkını paylaşmak için,?
Paylaşmak istediğin birkaç baba tavsiyesi olmalı.
Eminim kibarca sorduğunda paylaşmak isteyeceği bir ya da iki tane sırrı vardır.
Biz de bu yüzden, güvenilir istihbaratımızı paylaşmak için buradayız.
Bu elemanlarla bir çadırı paylaşmak isteyebileceğinden emin değilim.
Xanaxımı paylaşmak zorunda kalacağımı sandım.
Bu özel günü benimle paylaşmak için buraya gelen herkese teşekkür ederim.
Sanat paylaşmak için varlar. Nefret kusmak için değil.
Ben iç dünyamı paylaşmak için basit bir Bajorya kızı seçiyorum.
Castle, sınıfla paylaşmak isteyebileceğin bir teorin var mı?
Paylaşmak istediği bir hikayesi olan başka birisi var mı?
Ve bu sizinle paylaşmak istediğimiz mesajımız.
Bana sahip olacak kadar şanslı olursan asla paylaşmak istemezsin, inan.
Banyomu onunla paylaşmak zorunda mıyım?