Примери за използване на Paylaşmaya на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Olaylara yaklaşımınız ve neler başardığınız hakkında gerçek örnekler paylaşmaya gayret edin.
Fasulyeyi şu aç ve yaşlı adamla paylaşmaya ne dersin?
İçkimi zaferdeki ortağımla paylaşmaya geldim!
Bir kadını başka bir erkekle paylaşmaya bu ormana geldin.
Sorularına cevap vermeye ve kendi deneyimlerinizi paylaşmaya açık olun.
Her bildiğimi paylaşmaya hazırım.
Ama herhalde benimle bilgi paylaşmaya pek istekli değilsinizdir.
Ama soru şu ki, sen onunkini paylaşmaya çalıştın mı gerçekten?
Ve şimdi ben de bilgimi onlarla paylaşmaya çalışıyorum.
Elimden geldiğince edindiğim bilgileri herkesle paylaşmaya çalışmaktayım.
Özür dilerim ama Fransız ile aynı kaderi paylaşmaya niyetim yok.
Ben bildiğim herşeyi( az da olsa) paylaşmaya hazırım.
Evet, Liam… Her şeyi paylaşmaya bayılıyor.
Tanrıdan gelen bir armağanı paylaşmaya gelmiştim.
Federal hükümetle hepsini paylaşmaya hazırım.
Seninle bir şey paylaşmaya karar verdim.
İzlemeye ve paylaşmaya devam edin.
Hazır hazır, bakmaya, paylaşmaya devam.
Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeleri bizlerde sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
Fikrimizi söyleyemeye ve riskleri paylaşmaya hakkımız var.