Примери за използване на Prensipte на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Prensipte, size bu savunma teknolojilerini sağlamakta mutabığız.
Prensipte anlaştık. Farklılıklarımızı asgariye indirmek için yeni bir platformda görüşmeleri sürdüreceğiz.
Tabii ki bunun için evrenin ömründen daha uzun bir süre beklemek zorunda kalırsınız ama prensipte bu olabilir.
Anthropogist Alan Fiske tarafından öne sürülen etkili bir sınıflandırma var. Bu sınıflandırmada ilişkiler, prensipte işe yarayan bir müşterekleştirme içinde az çok categorilere ayrılabiliyor.
o sıradan insanların medya araçlarını kullandığınızda, prensipte yanlış değildir.
Tihiç ve Silayciç de, SDP tarafından meclise resmi olarak dördüncü defa gönderilen yasadışı yollardan edinilmiş mallara el konmasına ilişkin yasanın onaylanmasına prensipte destek verdiler.
sınır güvenliği konusunda“ prensipte” anlaştı.
Gazetecilere verdiği demeçte Rama,'' Sosyalist Partinin mali afla prensipte hiçbir sorunu yok,
Türk Dışişleri Bakanı Abdullah Gül 21 Nisan Pazartesi günü yaptığı açıklamada hükümetin prensipte anlaşmaya vardığını, ancak nihai onay verilmeden önce somut şartları ve ayrıntıları beklediğini belirtti.
Tek mesele, bu prensipte blöfün görülmesinin söz konusu olabilmesidir ve bu yüzden sadece güvenilirse işe yarar.
Bizim normal uygulayıcılarımız Fayı onaylıyorken yapacaklarını yapmaları için kendi gelirlerini kullandığında, prensipte bunda bir sorun yoktur
Temmuz ayında prensipte onaylanan ikinci kurtarma paketinin henüz kesinleşmediği konusunda uyardı.
Üye ülkelerin müzakerelerin her safhasında, bölümlerin açılması ve kapatılmasında bir aday ülkenin şartları yerine getirip getirmediği konusunda oy verdiği düşünülecek olursa, siyasi nedenlerden ötürü müzakereleri engellemeleri için prensipte pek çok fırsat mevcut.
Adliye işgali sırasında Kosovada bulunan Samarciç, adliye işgaline barışçı bir son pazarlığı yapmak üzere Mitrovicaya gelene kadar hiçbir şekilde harekete geçilmemesi konusunda'' prensipte anlaşma'' sağlandığını söyledi.
narkotikle mücadele edecek askerleri eğitip, Afganistanda kullanması için NATOya helikopter birlikleri sağlamayı prensipte kabul ettiğini bildirdi.
Ükeden oluşan bloğun liderleri Aralık ayında yaptıkları zirvede, Kosovanın Sırbistandan bağımsızlığını ilan etmesi sonrasında eyalete istikrarı korumak amacıyla polis memurları, hakimler, savcılar ve gümrük yetkililerinden oluşan 1800 kişilik bir kuvvet göndermeyi prensipte kabul ettiler.
Arnavut hükümeti, sulamanın iyileştirilmesi ve ekonomik büyümenin canlandırılması konulu bir projenin hayata geçirilmesi için Dünya Bankası tarafından verilecek krediyi prensipte onayladı. 15 milyon dolarlık projeyi Uluslararası Kalkınma Derneği uyguluyor.
atom şekline bürünecek ve prensipte ışınım yapabilecektir.
Bakanlar ayrıca, belli türdeki yabancı meslek sahiplerini cezbetmek ve kalifiye eleman sıkıntısını gidermek amacıyla ABDdeki yeşil kart sistemine benzer bir mavi kart rejimi başlatılmasına da prensipte destek verdiler.
Şubat Salı günkü basın çıkan haberlere göre, Almanya ve 16 ülkeden oluşan avro bölgesindeki diğer ülkeler giderek derinleşen mali krizi konusunda Yunanistana yardım etmeyi prensipte kabul ettiler.