Примери за използване на Ramen на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Çünkü burası Ramen yemek için en güzel yer.
Ramen kutuları mavi veya kırmız olabiliyor.
Bütün gün ramen yapmaktan yorgun düşmüş olmalısınız.
Ramen severlerin arasında kötü insanlar yok!
Asıl sen bizimle eğleniyorsun. Sarışın bir kadına ramen mi öğretiyorsun?
Feyris-tanla tanışmamız patatesli ramen sayesinde oldu.
Bir kase ramen kendi içinde bir evrendir. Denizle dağlarla ve yeryüzünün canlılarıyla hayat bulur.
Ama buna ramen, hala insanların plasebo ile karşılaştırmalı deneyler yaptığını görüyorsunuz.
Ramene bir baksan onu hissedeceksin! İşte.
Ramenden başka ne yemek istersin?
Kase rameni kovalayan insanlar var.
Ichiraku Ramende çok yediğini duymuştum.
En iyi rameni yapıcaz, ve ryouri ninjaya gidip, Ayame-sanı Geri getiricez!
Kim yaptı acaba bu leziz rameni?
Belki de rameni sevmiyordur.
Gerçekte ne kadar RAMe ihtiyacınız var?
Bana rameni öğret'' dedin.
Ramenim hep hamur gibi.
Adı Benjamin Rameydi. 13 yaşındaydı.
Ramenler yine lapa oldu.