Примери за използване на Rozet на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu insanlar benim için rozet numaralarından daha öte. Onlar benim arkadaşım.
Hayır, rozet, o bir hemşire.
Çoğunlukla rozet alırlar.
Rozet sana yakışıyor.
Rozet satıyorlar, çok gerçekçi kopyalar.
Granger, rozet, sihirli değnek değildir tamam mı?
Fark etmez biliyor musun, çünkü rozet de…-… silah da sende.
Bir tane Wolves bileti ve iki tane de rozet alabilir miyim?
Bir silah ve rozet verdiler. Bizden Süpermen gibi davranmamızı bekliyorlar.
Çoğu erkeğe göre nişan ve rozet takmış can arkadaşlarından biri.
Rozet ve silah.
Herkese birer rozet verilecek.
İçeri girdiğimizde o kadar çok rozet gördü ki.
Charmingte 30 yıllığına rozet taktım.
Sadece rozet.
Kendimi nasıl bir belaya sokarsam sokayım, rozet her zaman beni kurtarmak için oradaydı.
Ve karşılığında genelde bana bir rozet verirler veya celpname ama daha çok sadece rozet.
Bugünlerde onların uyuşturucu bağımlısı orospulara rozet verdiklerini bilmiyordum.
Sana verdiğim yıldız rozet neden ters?
Rozet numarası ve kartı bu.